Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Türk Televizyon Tarihinden Bir Yıldız Geçti: Leyla İle Mecnun Türk televizyon tarihinin belki de en çok ses getiren ve en çok sevilen yapımlarından biridir Leyla ile Mecnun. Senaristliğini Burak Aksak ’ın yaptığı Leyla ile Mecnun, absürt komedi tabirinin hakkını veren  bir yapımdır. Kah güldürdü kah ağlattı ancak bunları yaparken de kalbimize taht kurmayı da unutmadı. Yeri geldi alkol yasağını protesto ederek eriğe ve üzüme sardılar ve 22’den sonra satışı olmadı bu erikle üzümün, yeri geldi sigara içmek yasaktır yerine “sakız çiğnemek yasaktır” dedi. Gelin başlıca karakterleri ayrı ayrı inceleyerek efsaneleri yad edelim: Mecnun Bir bakmışsın Erdal Bakkal’ın önünde tayfasıyla çayını yudumlayarak goygoy yapıyor sonra bir bakmışsın uzayda Leyla’sını arıyor. Mahallenin uçarı kaçarı halleri ile mahalleyi türlü türlü belalara sokan bir karakter; belalar ama ne belalar. Baba gibi babası, iki tane aksakallı dedesi ve sürekli değişen Leylaları var onun. İnsanları di...
En son yayınlar

Sherlock Holmes İncelemesi

Sosyopatlar Sosyopatı Yüce Dedektif Sherlock Holmes Sherlock , birçoklarına göre dedektiflik tarihinin en bilinen, en sevilen ve en uçarı kaçarı karakteri. Hatta öyle bir karakter ki İngiliz kahraman sanal olmasına rağmen İngilizlerin yarısı onu gerçek hayatta yaşamış biri sanıyor. Sir Arthur Conan Dolye ‘nin hayat verdiği karakter en ufak bir bilgi kırıntısından sonuca ulaşacan bir sosyopat. Baker Sokak 221. Cadde’de ki bu sosyopatımız öyle bir zekaya sahip ki adam sürekli çalışan beynini ve durdurak bilmeyen  fikirlerininden korunmak için morfin ve kokain tüketmek durumda kalıyor. Adam bir nevi kendi zekasından kaçmak durumda kalıyor. Zekanın Üzerinde Bir Zeka Vardır: Mycroft Zekanın üstünde zeka vardır derler ya hani (demezler ama ben demiş oldum) işte tam da bu durumda Sherlock’un abisi devreye giriyor. Abisi daha zeki ve daha detaycı biri olarak karşımıza çıkıyor. Olayları her daim Sherlock’tan önce çözer ve Sherlock’a olayları çözmesi için işi ona paslar. Bi...

Prison Break Dizi İncelemesi

Prison Break Dizi İncelemesi Henüz ilk sezonu yeni bitirmiş olmama rağmen sıcağı sıcağına bu dizi hakkında yazmaya başlamalıyım diye düşündüm ve yazıyorum. Dizi ilk sezonu itibariyle müthiş başarılı bir yapım olduğunu kanıtladı ve böyle bir yapımı izlemeye neden daha önce başlamadım diye hayıflanmadım değil açıkçası. Gelin bu efsane yapımın karakterlerine birlikte göz atalım: Lincoln Burrows Dizinin ana karakterlerinden biri olan Linc’e atılan suçlama ve bu suçlamayı aklama çabaları üzerine bir dizi Prison Break. Müthiş soğukkanlı ve ağır duruşuyla izleyiciye kendisini sevdiren Link idamla yüz yüze ve bu idamdan kurtulmasının iki çıkış noktası var: Kardeşi Michael ve eski sevgilisi Veronica. Michael Scofield Link’in idamdan kurtulması için iki çıkış noktasından biri olan dahi kardeş Scofield bir plan yapar ve hapishaneye girer sonrasında kaçış yollarını arar. Beraberinde kuracağı ekiple Fox River hapisha...
HOLLYWOOD’UN BAHTSIZ BEDEVİLERİ: ÖDÜL ALAMAYAN AKTÖRLER Blogda ki ilk yazıma film atölyesinin çok çalışan ama geçersiz not alan çocuklarından bahsederek giriş yapacağım. Bu isimler arasında yok yok dostum inan bana. Kafanda bir liste oluştur bu adam kesin Oscar almıştır de ve yazının sonuna kadar hayretle bu ödülcüğü alamayan yıldızları otur, oku ve ağla. İlk olarak hangi yıldızdan başlama mı istersin? O zaman senin kafandaki “ulan bu adam kesin almıştır” dediğin ilk yıldız olan Brad Pitt ile başlamama ne dersin? Tamam dostum yavaşça elinde ki bardağı köşeye bırak ve hayretler içinde açılan o ağzını kapat. Dur dur daha bitmedi yeni başlıyoruz. Tamam sert bir giriş yapmış olabilirim ama gerçekler dostum. Brad Pitt demişken Fight Club filminde ki rolü ile kalbimize taht kuran Edward Norton ‘a ne dersin. Sonrasında gelen American History X filmi ile de alamadıysa artık ne diyelim. Bak dostum sonrasında hangi isim geliyor? Rain Man desem? Evet Tom Cruise ‘da bahtsız bedeviler...

Narcos Dizi İncelemesi

Narcos Dizi İncelemesi Bugünkü yazımı çok beğendiğim ve izlerken ciddi anlamda keyif aldığım bir dizi üzerine yazacağım. “Narcos”. Şu ana kadar sadece ilk sezonu ile karşımıza çıkan Narcos yapımı başarısını ispatlayarak geniş kitlelere ulaşmayı başardı. Son zamanlarda başarılı yapım olarak sayabileceğimiz dizi sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek bicinde azaldı desek sanırım abartmış olmayız. Tam da bu nokta da iyi ile kötünün savaşı olarak Narcos dizisi imdadımıza yetişiyor. Pablo Escobar’ın hayatını ele alan ama bunu yaparken sadece Escobar üzerinden gitmeyen bir yapım. “Acaba ne izlesem?” diye o site senin bu site benim araştırıyorsanız araştırmanızı bırakın ve bir çırpıda bitireceğiniz Narcos’a başlayın derim. Şuana kadar sadece ilk sezonu yayınlandığı için izlerken sindire sindire seyretmenizde fayda var diyerek bugünkü Güzin abla tavsiyemizi de verelim. Neden izlemeliyim? Açıkçası çoğu kişi bu diziye başlark...

Mr. Robot İncelemesi

Mr. Robot İncelemesi Geçen sezonun başarılı yapımlarından olan Mr.Robot Temmuz ayında 2.sezonu ile yeniden ekranlara dönüyor. Bir yaz dizisi olan olan Mr.Robot izleyicilerin beğenisini oldukça çekmişti. Öyle ki IMDB’den 9.4 alacak kadar iyi bir dizi. Peki bu dizinin derdi ne? Ne anlatıyor? Gündüzleri siber güvenlik şirketinde ekibin sağlam elemanlarından biri olan Elliot, geceleri ise hacker olarak hayatına devam eden biri. İçine kapanık, çekingen bir karakter olan Elliot hacker olarak yaptıklarını genelde gündüzleri sevmediği, anlaşamadığı kişilerin kirli çamaşırlarını ortaya çıkarmak için yapıyor ve bunu bir çeşit intikam için yapıyor. Çok gizemli, insanlarla ieltişimi zayıf olan Elliot halüsinasyonlar görünüyor çevresi ve dostu olmadığı için yalnızlık çekiyor, kendi kendine ağlıyor. Tüm bu bunalımları dindirmek için ise düşük dozda olsa uyuşturucu kullanıyor. Bir gün bir hacker saldırısı olur ve Elliot devreye girer. Büyük bir şirketin verilerini çalmayı hedefleye...

Yeşilçam Neden Bir Hollywood Değil?

Yeşilçam Neden Bir Hollywood Değil? Evet arkadaşlar bu haftaki yazımı kanayan yaramız olan “Türk Sineması Neden bir Hollywood Olamıyor?” eleştirisi üzerine yazacağım. Şuan bu ilk cümleyi okuyanların veya başlığı görenlerin dahi “hadi oradan Hollywood nere Yeşilçam nere?” dediğini duyar gibiyim. Açıkçası sorunda burada neden sinema olarak bu kadar gerideyiz ve Hollywood vari kaliteli yapımları neden kendi sinemamızda göremiyoruz? Oyunculuk olarak çok mu gerideyiz? Aslına bakarsak oyuncu kalitesi olarak gerideyiz evet ancak bu oyuncularımızın kötü olduğundan değil piyasanın ve sistemsizliğinin kötülüğünden kaynaklandığını düşünüyorum. Öyle bir sistemsizlik ki sadece töre cinayetleri, üniversite hayatını garip bir biçimde anlatan kim kime dumduma dizileri veya “bacanağım bana sarkıyor, yengemi nasıl elde edebilirim?” tarzı diziler olduğu daha doğrusu böylesine sistemsizliğin olduğu bir yapıda nasıl olur da iyi...